Pilor Ne Demektir ?
Pilor Revizyonu : Pilor, mide çıkışında kas demetinden oluşan, midenin boşalmasını kontrol eden ve bu sayede mideden bağırsağa doğru tek yönlü akımı sağlayan adeta bir ‘’VANA’’ görevi gören bir yapının oldu anatomik bölgeye verilen isimdir.
Pilor Niçin Önemlidir ?
Midemiz gıdalar için bir ön depolama ve sindirim (mekanik, kimyasal ve enzimatik ) alanıdır. Mide pH’sı asit olup pH:1,5-2 arasındadır. Depolanan gıdalar asit pH nedeniyle aynı zamanda içeriğindeki mikroplardan da arındırılır.
Yemek yediğimizde PİLOR kapalıdır ve bu sayede mide fonksiyonlarını yerine getirir. Mide içerisinde gıdaların ortalama duraklama süresi 2-4 saattir. Bu süre içerisinde mekanik, enzimatik ve kimyasal sindirimi sağlanan mide içeriğine KİMUS adı verilir. KİMUS oluştuktan sonra mideden beyne giden uyarı sonrası her 3-5 dakikalık periyotla midenin sağıcı-boşaltıcı kasılması ve eş zamanlı olarak PİLOR’un da açılmasıyla her seferinde 50-75 cc kimus duodenuma (12 parmak bağırsağı) aktarılır. Bu şekilde dudenuma mide içeriğinin yavaş yavaş geçmesi nedeniyle bağırsaklar fonksiyonlarını zorlanmadan gerçekleştirir. Bu ancak kontrollü mide boşalması fonksiyonel yapıda pilor olması ile mümkündür. Eğer pilor kapatma ve açma yani VANA fonksiyonunu gerçekleştiremiyorsa MİDE depolama, dezenfeksiyon, kontrollü olarak içeriğini duedonuma aktarma, sindirim (mekanik-kimyasal-enzimatik) ve duodenum içeriğinin mideye geri kaçmasını engellemesi ya GERÇEKLEŞMEZ ya da YETERSİZ GERÇEKLEŞİR.
Tokluk oluşması iki mekanizma ile gerçekleşir. Birincisi kan şekerinin yükselmesidir; Bu zayıf bir tokluk oluşturur. İkincisi, gıdaları mide duvarına yaptığı basınçtır, bunun olabilmesi için pilorun kapalı olması ve midenin dolması gerekir. Mide içeriğinin mide duvarına yaptığı basınç ile oluşan tokluk kuvvetli tokluk oluşturur.
PİLOR’da tam veya kısmı fonksiyon bozukluğu varsa şunlar gözlemlenebilir:
- Mideden sürekli kaçak oluşacağı için hiçbir zaman kuvvetli tokluk oluşamaz, oluşan basınca bağlı tokluk da kaçak nedeniyle zayıf ve kısa sürelidir
- Karbonhidratların (şeker, unlu gıda, meyve vb.) büyük çoğunluğu yaklaşık 8 metre olan ince bağırsağımızın ilk 90-100 cm’lik kısmında emilir. Kontrolsüz mide boşalması nedeniyle insülin kapasitemizin sınırlarını zorlayacak şekilde kan şekerinde ani aşırı yükselmelere neden olur. Bu durum yemekler sonrası kişilerde ağırlık hissi ve uyku hali olarak gözlenir. Ani yükselen şeker insülin tepkisi ile aynı şekilde hızla düşer. Bu durumda karşımıza yemeklerden 2 saat sonra açlık olarak çıkar
- Duodenum içeriği bu açıklıktan mideye doğru geri tepebilir. Bu da karşımıza ‘’Alkalen Reflü Gastrit’’ olarak çıkar. Duodenum içeriği pH baziktir. Duodenumda mide çıkışından sonraki 8-10. cm’ye safra kanalı açılır. Mideye geri tepen bazik nitelikteki safralı içeriktir. Mideye kaçan safralı içerik midede yanık oluşturur.
- Gıdalar yeterince midede kalamadığı için mikrobik içerikten arındırılamaz ve buna bağlı bağırsak enfeksiyonları daha sık gözlenir
- Mide yeterli sindirim (mekanik-kimyasal-enzimatik) yapamadığı için bazı gıdaların emilimleri bozulur ve bağırsak huzursuzlukları izlenir.
Pilorun Normal Olup Olmadığı Nasıl Anlaşılır?
Yapılacak endoskopik incelemede mide içerisinde normalde safralı içerik izlenmemelidir. Eğer midede safralı içerik varsa PİLOR fonksiyon bozukluğu düşünülür. Endoskopik incelemede pilor tamamen kapalıysa, midede safralı içerik yoksa veya endoskopi cihazının uç kısmı ile pilor çevresine hafif mekanik uyarı verildiğinde pilor tam olarak kapanıyorsa NORMOTONİK PİLOR (normal fonksiyona sahip pilor) olarak adlandırılır.
Endoskopik incelemede mide içerisinde safralı içerik varsa veya endoskopi cihazının ucuyla pilor çevresine hafif mekanik uyarı verilmesiyle kısmen kapanıyorsa HİPOTONİK PİLOR (zayıf fonksiyonlu pilor), eğer mekanik uyarıya rağmen hiç kapanmıyorsa ATONİK PİLOR (Fonksiyonsuz pilor) olarak adlandırılır.
Yapılan çalışmalarda BMI 20-25 kg/m2 olanlarda atonik ve hipotonik pilor yapısına sahip kişilerin oranı %5-10 iken, BMI 40 kg/m2’nin üzerinde olanlarda bu oran %60-65’lere çıkmaktadır.
Hangi Bulgular Pilor Fonksiyon Bozukluğundan Şüphelendirmelidir?
- Yemeklerde sonra ciddi bir ağırlık hissi ve uyuklama
- Yemek yedikten 1,5-2 saat sonra hemen acıkma
- Ne kadar çok yese bile doyamama
- 3-4 saat bir şey yemediğinde midede yanma hissi
- Yemek sonrası karında aşırı şişkinlik
- Hazımsızlık
- Sık bağırsak enfeksiyonu geçirme
- Bağırsaklarda aşırı gaz
Pilor Revizyonu Nedir ?
Tıp literatüründe ilk kez Doç Dr Murat KANLIÖZ tarafından tanıtılmıştır. Teknik olarak PİLOR’un obezite, kan şekeri regülasyonu ve ‘’Alkalen Reflü Gastrit’’ ile ilişkisine dair fizyopatolojik süreçleri Doç Dr Murat KANLIÖZ tarafından literatüre kazandırılmıştır (1)
Pilor revizyonu, fonksiyon bozukluğu olan ATONİK veya HİPOTONİK yapıdaki PİLOR’a endoskopik olarak dolgu enjeksiyonları yaparak açıklığı kapatma, piloru daha fonksiyonel hale getirme ve bu sayede mideden kontrolsüz kaçışı azaltma, mideye safralı bağırsak içeriğinin geri tepmesini önlemek için yapılan girişimsel bir işlemdir.
Pilor Revizyonu İçin Ön Hazırlık Gerekir mi?
Evet. İşlem yapılacak kişi kan sulandırıcı herhangi ilaç (aspirin, coraspin, kumadin vb.) kullanıyor ise bunları uygulama yapılmadan 5 gün önce kesmesi gerekir. İşlem yapılması esnasında yeterince temiz görüntü elde etmek için gıda kalıntılarının olmaması önemlidir, bunun için işlemden 12 saat öncesinde ağızdan herhangi sıvı-katı gıda ve ilaç alımı yapılmamalıdır.
Pilor Revizyonu Nasıl Yapılır ?
Hastanın gerekli ön hazırlıkları yapıldıktan sonra, 12 saat açlık sonrası, damar yolu açılarak, hastanede, standart endoskopi biriminde, anestezi doktoru gözetiminde hafif narkoz verilerek, normal solunumu devam edecek şekilde, hasta uykuya dalmış vaziyette ve hiç bir şey hissetmeden endoskopi cihazı ile ağızdan girilerek mideye ulaşılır ve işlem gerçekleştirilir Endoskopik olarak ATONİK veya HİPOTONİK yapıdaki pilora sahip olduğu görülen hastalara aynı seansda pilor çevresine yapılan dolgu enjeksiyonlar ile pilor fonksiyonel hale getirilir.
Endoskopik obezite tedavileri ve pilor revizyonu fiyatları bilgisi hakkında detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Öncesi & Sonrası
Sıkça Sorulan Sorular
Hipotonik ve Atonik yapıda pilora sahip olan hastalarda yalnızca PİLOR REVİZYONU ile 6 aylık dönemde, diyetlerine de uymak koşuluyla %18-20 oranında kilo verebilirler.
Hayır. İşlem hafif anestezi altında yapılır. İşlem esnasında hasta normal solumaya devam ederek uyur, hiçbir şey hissetmez ve ağrı duymaz. İşlem bittiğinde uyanmış olur.
Hastanın uyuması, uyanması ve pilor revizyonu dahil tüm işlemler toplam 10 dakikada tamamlanır.
İşlemden sonra 2 saat gözetimde tutulan hasta beslenmeye başlar ve hastaneden taburcu edilir. Aynı gün günlük hayatına dönebilir. İşlem öncesi ve sonrası hastanede yatış gerektirmez.
İşlem sonrası %5 hastada hafif mide ağrıları görülmektedir.
Tecrübeli ellerde ve ekipte yapıldığında herhangi riski yoktur.
- Obezite Tedavisi
- Alkalen Reflü Gastrit Tedavisi
Yapılan klinik çalışmalarda 212 hastalık seride tedavi sonrası yapılan kontrol endoskopi incelemelerinde 32 aylık ortalama takip süresinde hastaların %92’sinde tedavi etkinliğinin kabul edilebilir ölçüde devam ettiğini göstermektedir.
Pilor revizyonun mükerrer tekrarlarının herhangi olumsuz etkisi gözlenmemiştir.
Dolgu için kullanılan materyalin insan sağlığına herhangi zararı olmadığından hamile ve emziren kadınlarda da rahatlıkla uygulanabilir. Hatta hiçbir obezite yöntemi gebe ve emziren kadınlarda kullanılmaktadır. Bu yönüyle diğer yöntemlerden pozitif olarak ayrılarak ciddi bir seçenek sunmaktadır.