Transit Bipartisyon Nedir ?
Transit Bipartisyon Ameliyatı: Obezite ve beraberinde Tip 2 Diyabeti olan hastaları tedavi etmek için kullanılan cerrahi yönteme verilen isimdir.
Transit Bipartisyon Nasıl Yapılır ?
Bu yöntemde karın ön duvarından açılan 5 adet yaklaşık 5-15 mm boyutundaki minik kesilerden, karın içerisine ulaşmayı sağlayan ve trokar olarak adlandırılan aparatlar aracılığı ile karın içi ile dışı arasında kanalcıklar oluşturulur. Öncelikle ilk girilen trokardan karın içerisine CO2 (karbon dioksit) gazı verilerek şişirilir ve bu sayede işlem yapmaya uygun görüş alanı yaratılır. Bu kanalcıklardan karın içerisine gönderilen işlem için özel tasarlanmış tutup çekmeye, kendimize alan açmaya, kesmeye, kanama kontrolüne, damarları kapatmaya, dikiş yapmaya ve ekartasyona yarayan laparaskopik malzemeler kullanılır.
Öncelikle hastaya modifiye tüp mide ameliyatı (Mide Küçültme) yapılır. Bu tüp mide ameliyatında standart tüp mide ameliyatına göre mide çıkış kısmına yakın yerde ince bağırsak ile anastomoz (birleştirmeye) yapmaya yetecek kadar mide bırakılır.
Midenin sol alt dış aksı olan ve ‘’kurvatura majus’’ olarak adlandırılan kısım mide başlangıcından sonuna kadar bağlı bulunduğu bol damarsal yapıya sahip ‘’gastrokolik ligaman’’ olarak adlandırılan yapıdan mide sınırından ilerlemek koşuluyla ‘’ligaşur’’ olarak bilinen cihaz ile damarsal yapılar hem mühürlenip hem de kesilerek mide serbestleştirilir. Ardından yemek borusu ile 12 parmak bağırsağı arasında yaklaşık yemek borusu kalınlığında kalacak şekilde midenin sol alt dış kısmından başlayarak ‘’stapler’’ adı verilen midenin çıkacak ve kalacak kısımlarının her birine yan yana üçer sıralı olarak ‘’titanyum tellerle’’ ile zımbalama dikiş yapılıp üzerinde bulunan bıçak sistemi sayesinde zımbalama yapılan alanların tam ortasından keserek ayrılır. Her bir stapler hamlesinde 5 cm’lik alan zımbalanır ve arası kesilir. Yaklaşık 4-5 hamlede midenin altından başlanarak yukarı doğru ilerleyerek midenin yaklaşık %60-70’lik kısmı alınarak, mide çıkışına doğru bir miktar daha az almak koşuluyla ‘’davul tokmağına benzer’’ şekilde bir mide bırakılır. Bırakılacak midenin istediğimiz ebatta olması için klavuz niteliğinde ‘’kalibrasyon tüpü’’ adı verilen ağızdan mideye gönderilen bir nevi hortum kullanılır.
Ardından mide çıkışından itibaren 150. cm’den ince bağırsak (jejunum) stapler ile kesilir. Ayrılmış olan jejunumun distal (sonraki) segmenti tüp mide sonrası anastomoz için bırakılan mideye stapler kullanılarak ağızlaştırılır. Ayrılan proksimal (önceki) jejunal segment de, distal jejunal segmentin 80. cm’ne stapler kullanılarak ağızlaştırılır operasyon tamamlanır.
Ayrılan ve çıkartılması gereken mide 15 mm’lik karın deliğinden tutucu ve çekici malzemeler kullanılarak karın dışına çıkartılır Sonra herhangi kanama olup olmadığı değerlendirilir. Varsa kanama durdurulur. Geride kalan mideye ağızdan mideye gönderilen sonda aracılığı ile basınçlı mavi serum verilerek herhangi kaçak olup olmadığı test edilir. Tespit edilirse kaçak kapatılır.
Tüm işlemler tamamlandıktan sonra karın içi temizlik yapılır. Midenin stapler ile kapatıldığı hat üzerine ‘’dren’’ olarak adlandırdığımız silikon borucuk yerleştirilir ve bu borucuğun ucu karın duvarına trokar girişi için açtığımız deliklerden birinden karın dışına çıkartılır. Bu dren sayesinde işlem sonrası kanama veya kaçak olursa bu sıvılar dışarı tahliye edilmiş olur, aynı zamanda bize bu kaçak ve kanama nedeniyle ek bir işlem yapıp yapmamamız gerektiği hakkında fikir verir. Ameliyattan sonra 2. gün ağızdan mavi renkli su içirilerek kaçak testi yapılmasında yine bu dren kullanılır.
En son olarak bu trokarlardan 10 ve 15 mm’lik olan 2 tanesine hem fıtık olma ihtimali hem de kanama kontrolü amaçlı olarak özel aletler kullanılarak dikiş atılır. Trokar vanaları açılarak karın içindeki CO2 (karbon dioksit) gazı tamamen boşaltılır. Tüm trokarlar karın duvarından çekilerek çıkartılır. Minik kesi yerleri cilt dikişleri ile kapatılarak operasyon sonlandırılır.
Transit Bipartisyon Ne Amaçla Yapılır ?
Kilo verme ile birlikte tip 2 Diyabet hastalığını tedavi amacıyla yapılır.
Transit Bipartisyon Hangi Mekanizma ile Kilo Vermeyi ve Şeker Regülasyonunu Sağlar ?
Tüp mide ameliyatı yaparak hastanın mide hacmi küçültülür bundan dolayı fazla yemek yemesi engellenir. Ayrıca mide çıkışından itibaren ilk 100 cm’lik bağırsak bölgesi karbonhidratların (şeker, buğday, mısır, pirinç, meyve vb.) büyük çoğunluğunun emildiği yerdir. Yapılan by-pass işlemi ile yediğimiz gıdaların bir kısmı (yaklaşık 1/3’ü) normal yoldan duodenuma (12 parmak bağırsağı) akarken, bir kısmı da ( yaklaşık 2/3’ü) yapılan by-pass (gastrojejunostomi) nedeniyle bağırsağa ilk temas ettiği yer mide çıkışından sonraki 150. cm’dir. Bundan dolayı karbonhidratların 2/3’lük kısmı çoğunlukla emilime uğramadan dışkı ile atılır. Bu şekilde hem kilo verilir hem de tüketilen gıdalardaki şeker emilimi azaltılmış olur.
Transit Bipartisyon Sonrası Ne Kadar Kilo Verebilirim ve Şeker Hastalığım Ne Zaman Düzelir ?
Transit bipartisyonda öncelikli amaç Tip 2 Diyabet Hastalığını tedavi etmektir. Obezite tedavisi ikincil amaçtır. Ameliyattan sonraki günler içerisinde ‘’Kan Şekeri Regülasyonu’’ sağlanmaya başlar. Yaklaşık bir ay sonra maksimum etkinlik elde edilmiş olur.
Transit bipartisyon ameliyatı ile her üçer aylık periyotlarda değerlendirecek olursak iki yıl boyunca kilo verilir. Fakat başlangıçtan itibaren her üç aylık periyotta azalan miktarda kilo verilir. En fazla operasyondan sonraki ilk üç ayda kilo verilir. İlk üç ayda fazla kilosunun %20-25’i kadar, ikinci üç ayda %15-20’si kadar, üçüncü üç ayda %10-15’i kadar, dördüncü üç ayda %5-10’u kadar, daha sonraki üç aylık periyotlarda da %5 ve azalarak giden daha altındaki oranlarda kilo verir.
Fakat bu oranlar hastanın diyetine dikkat etmesi ve egzersiz yapması ile değişkenlik gösterebilir.
Transit Bipartisyon ’un, Tüp Mide Ameliyatına ve Gastrik By-Pass ’a Üstünlüğü Var Mıdır ?
Yapılan çalışmalarda obezite tedavisinde kilo verme konusunda cerrahi tekniklerin birbirine karşı tespit edilen bir üstünlüğü yoktur. Hatta ‘’transit bipartisyon’’ ve ‘’gastrik by-pass’’ ile anatomik yapı bozulduğu için yalnızca obezite tedavisinde çoğunlukla ‘’tüp mide’’ ameliyatı tercih edilir. ‘’Transit bipartisyon’’ ve ‘’gastrik by-pass’’ obezite ile birlikte Tip 2 Diyabeti olan hastalar için tercih edilen ve metabolik cerrahi olarak adlandırılan yöntemlerdir. Transit bipartisyon ve gastrik by-pass sonrası hastaların %10-15’inde değiştirilmiş anatomi nedeniyle gıdaların hızla ileri bağırsak segmentlerine ulaşmasına bağlı yemekler sonrası şiddetli karın ağrıları olabilir. Bu tabloya ‘’DUMPİNG SENDROMU’’ denilir. Tüp mide ameliyatında dumping sendromu görülmez. Tip 2 Diyabet ve obezitenin birlikte olduğu hastaların tedavisinde ‘’Gastrik By-Pass’’ transit bipartisyona göre daha fazla tercih edilen yöntemdir.
Transit Bipartisyon Kimlere Yapılır ?
- BMI 30 kg/m2’nin üzerinde olup beraberinde Tip 2 Diyabeti olan hastalara (1)
- 65 yaş altında olanlara
- 18 yaş üstünde olanlara
Transit Bipartisyon Kimlere Yapılmaz ?
- Kontrolsüz şizofrenlere
- Gebelere
- Önümüzdeki bir yıl içinde gebe kalmak isteyenlere
- Mide tümörü olanlara
- Herhangi kanser nedeniyle tedavisi devam edenlere
- 18 yaş altına
- 65 yaş üstüne
- Yapılacak ameliyatı kaldıramayacak durumda ek sağlık sorunu olanlara
- Alkol ve uyuşturucu bağımlısı olanlara
Transit Bipartisyon Ne Zaman Yapılır ?
Diyet, egzersiz ve endoskopik obezite yöntemlerini uyguladıkları halde kilo veremeyenler ve beraberinde BMI 30 kg/m2’nin üzerinde ve ek olarak Tip 2 Diyabeti olan hastalara mümkün olan en uygun zamanda yapılmadır.
Transit Bipartisyon Riskleri Nelerdir?
Riski belirleyen en önemli kriterler ameliyatı yapacak ekibin deneyimidir. Deneyim, özenli çalışma, maliyet kaygıları ile uygun olmayan fiziki şartlar, ucuz malzeme kullanma, deneyimsiz yardımcı sağlık personeli risk oluşmasındaki en önemli etkenlerdir.
Oluşabilecek muhtemel riskler:
- Birleştirme yerlerinden kaçak olması (%1,5-2)
- Ameliyat sonrası kanama (%2-3)
- Akciğer ve beyine pıhtı atması (%0,5-0,8)
- İşlem esnasında karın içi organ yaralanması (%0,5-1)
- Enfeksiyon (%3-5)
- Ölüm (%0,5 – 0,8)(Herhangi büyük cerrahi kadar)
- Transit bipartisyon sonrası hastaların %10-15’inde değiştirilmiş anatomi nedeniyle gıdaların hızla ileri bağırsak segmentlerine ulaşmasına bağlı yemekler sonrası şiddetli karın ağrıları olabilir.
Transit Bipartisyon Sonrası Uymam Gereken Kurallar Nelerdir ?
- Beslenme alışkanlıklarını değiştirmek ve önerilere uymak gerekir
- Bir seferde yoğun ve hızlı yemek yenilir ise dolguluk hissi ve kusma görülür
- Karbonhidrat (Unlu gıda, şeker, meyve, pirinç vb.) grubu ve şekerli-gazlı içeceklerden uzak durulmalıdır
- Günlük en az 30 dakika tempolu yürüyüş veya yüzme önerilir
- Erken dönemde ağır spor yapılmamalıdır
- Hareketsiz yaşamdan uzak durulmalıdır
Endoskopik obezite tedavileri ve transit bipartisyon ameliyatı fiyat bilgisi hakkında detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Kaynakça:
- Eisenberg, D., Shikora, S.A., Aarts, E. et al. 2022 American Society of Metabolic and Bariatric Surgery (ASMBS) and International Federation for the Surgery of Obesity and Metabolic Disorders (IFSO) Indications for Metabolic and Bariatric Surgery. OBES SURG 33, 3–14 (2023). https://doi.org/10.1007/s11695-022-06332-1
Öncesi & Sonrası
Sıkça Sorulan Sorular
Ortalama 120 dakika sürer.
Tercihen işlemden bir gün önce hastaneye yatırılarak gerekli tetkikler ve muayeneleri tamamlanır veya işlem öncesi tetkik ve muayenesi ayaktan tamamlanıp ameliyat günü yatırılır. Ameliyat günü ve sonrasındaki iki gün hastanede yatar.
Ameliyattan iki gün sonra mavi su içirilerek kaçak testi yapılır. İçilen mavi su karına takılan drenden gelmiyorsa önce su verilerek başlamak koşulu ile sulu gıdaya geçilerek devam edilir. Az ve sık aralıklarla beslenilmeli, gıdalar iyice çiğnenerek yutulmalıdır. Karbonhidratlı gıdalardan ve gazlı içeceklerden kaçınılmalıdır.
Ameliyattan 4 saat sonra hasta kaldırılarak yürütülmeye başlanır. Tuvalet ihtiyacını giderebilir.
Ameliyatın üçüncü günü karına takılan drenden herhangi getiri yoksa, yemesinde içmesinde problem yoksa, yaşamsal fonksiyonları normalse, hastanın dreni çekilerek, diyeti ve reçetesi düzenlenerek taburcu edilir.
Taburcu edildikten üç gün sonra son kontrolü yapılır. Daha sonra eğer aynı şehirde ise kontrole çağrılır. Başka şehirde veya ülkede yaşıyorsa kontrol periyotlarını içeren takvim verilir. Gerekirse gittiği yerde ameliyat sonrası 3. ve 6. ayda kontrolü yapılır. Fakat kilo verme hızı ve kan şekeri takibi açısında diyetisyenimiz tarafından ilk altı ay ayda bir, daha sonraki 18 ay 3 ayda bir irtibat kurulur.
Ameliyattan sonra 10. günden itibaren yavaş yavaş sosyal yaşantıya dönülebilir.
15-20 gün sonra yavaş yavaş ev işlerini yapabilirsiniz.
15-20 gün sonra kişisel ihtiyaçlarınızı ve kişisel bakımınızı yapabilirsiniz.
20-25 gün sonra çocuk bakımına başlayabilirsiniz.
Yapacağınız işe bağlı olarak değişir. Masa başı çok yormayan bir iş ise ameliyattan sonra 10. günde ve ilk hafta yarım gün mesai olacak şekilde başlayabilirsiniz. Yoğun emek gerektiren hareketli işler için 30 gün beklemek doğrudur. Ağır ve tehlikeli gruptaki işlere 45 gün sonra başlanır.
Kısa mesafeli (50-100 km) yolculuklar taburcu olur olmaz yapılabilir. Bir saati geçen seyahatlere (otobüs, otomobil, uçak) ameliyattan bir hafta sonra, 3-6 saatlik seyahatlere ameliyattan 2 hafta sonra, daha uzun seyahatlere ise ameliyattan en az 3 hafta sonra çıkılır. Uzun seyahatlerde her yarım saatte bir ayağa kalkarak birkaç dakika yürümek önemlidir.
Spora 10. gün 15 dakikalık yürüyüşlerle başlanır ve dozu yavaş yavaş artırılır. Bir ay sonra yüzmeye başlanabilir. Aletli sporlara 45 gün sonra başlanabilir.
Tercihen ameliyattan sonraki ilk bir yıl içinde gebe kalınmaması önerilir. Sağlıklı kiloya ulaştıktan sonra gebelik daha sorunsuz geçecektir.
Ameliyattan sonraki ilk bir aylık dönemde cinsel aktiviteden uzak durulması önerilir.